için aşağıda sıralanan ipuçlarını (Hanson, 1984 – Klein, 1992 – Lewis & Louis, 1991 –
Louis&Lewis, 1992 – Silverman, Chitwood&Waters, 1986 – Tannenbaum, 1992) kullanarak çocuklarının gelişimlerini iyi analiz etme konusunda başarılı olduklarını bulmuşlardır.
Bunlar:
• Etkileyici derecede uzun-dönemli ve kısa-dönemli hafıza,
• Uzun dikkat süresi,
• Erken ortaya çıkan geniş kelime haznesi,
• İfadelerde, farz etme oyunlarında, resimlerde ve diğer etkinliklerde hayal gücü,
• “Her şey” ve/veya bazı ilgi alanları hakkında doyumsuz merak,
• Daha büyük oyun arkadaşı tercihi (ya da emirlerine uyacak daha küçükler),
• Soyut kavramlar hakkında düşünmedir.
Yukarıda belirtilen özelliklere ilaveten üstün yetenekli çocukların diğer çocuklara göre daha fazla enerjiye, sabra, gayret (Carter, 1958 – Miles, 1959 – Terman, 1926) ve şevke sahip oldukları da araştırmacılar tarafından belirtilmektedir. Bir başka deyişle üstün yetenekli çocukların aslında ailelerini yorgunluktan tüketen özelliklere sahip oldukları söylenebilir. Buna zıt olarak, diğer bir grup üstün yetenekli çocuk düşünceli, içine kapanık ve kendi başlarına sessizce oynamayı tercih eden özelliklere de sahip olabilmektedir. Üstün yetenekli çocuklar sadece özel yeterlik seviyeleri ve alanları değil aynı zamanda kişilik ve huyları, dünyayı algılayış biçimleri ile de diğer yaşıtlarından farklıdırlar. Geldikleri aileler ve hemen hemen tüm diğer durumlar açısından tamamıyla sıradışıdırlar. Bu sıradışı özellikleri dikkate alarak ailelerin, kendi değerleri kadar çocuklarının bireysel özelliklerine ve ihtiyaçlarına cevap veren değerlere de sahip olması gerekmektedir. Aileler çocuklarını ebeveyn olarak kendilerine uygun olduğunu hissettikleri şekillerde yetiştirirlerse, sağlıklı ve başarılı, ailesini seven ve sevilen çocuklar yetiştirme şansları da yükselmektedir (Dağlıoğlu, 2005).
Ancak bu noktada vurgulanması gereken şey, çocukların gelişiminin oranı ne kadar hızlıysa, ailenin ve öğretmenin çocuğun özel ihtiyaçlarına karşı sorumluluklarının da o oranda artmasıdır.
Reklamlar