Evliya Çelebi

25 Mart 1611’de İstanbul’da doğdu. 1682’de, Mısır’dan dönerken yolda veya İstanbul’da öldüğü düşünülmektedir. Asıl adı (اوليا چلبي)  Derviş Mehmed Zillî. Ailesi Kütahya’dan gelip Unkapanı’na yerleşmiştir. Babas saray kuyumcusu olan Mehmet Zillî’dir. Medresede okudu, babasından tezhip, hat ve nakış sanatlarını öğrendi. Musiki ile ilgilendi, hafız oldu. Enderun’a alındı. Dayısı Melek Ahmed Paşa aracılığıyla Sultan 4’üncü Murat’ın hizmetine girdi.

Rüyası

Rüyasında Yemiş İskelesi civarında Ahi Çelebi Camii’ndedir. Çok kalabalık bir cemaat vardır. Dikkat eder, Peygamber Efendimizi (s.a.s.) baş tarafta görür. Dört halifesi ve ashabı da oradadır. Peygamber efendimizin yanına gidip şefaat dilemek arzusundadır. Ama bir türlü cesaret edip de gidemez. En sonunda bir cesaretle gidip “Şefaat ya Resulallah” diyeceğine, “Seyahat ya Resulallah” der.

Seyahatleri

1635’te, yani 24 yaşındaki iken önce İstanbul’u dolaşmaya, gördüklerini, duyduklarını yazmaya başladı.

1640’ta Bursa, İzmit ve Trabzon’u gezdi.

1645’te Kırım’a Bahadır Giray’ın yanına gitti. Yakınlık kurduğu kimi devlet büyükleriyle uzak yolculuklara çıktı.

1646’da Erzurum Beylerbeyi Defterdarzade Mehmed Paşa’nın muhasibi oldu. Doğu illerini, Azerbaycan’ın, Gürcistan’ın kimi bölgelerini gezdi. Gümüşhane, Tortum yörelerini dolaştı.

1648’te İstanbul’a dönerek Mustafa Paşa ile Şam’a gitti, üç yıl bölgeyi gezdi.

1651’den sonra Rumeli’yi dolaşmaya başladı, bir süre Sofya’da bulundu.

1667-1670 arasında Avusturya, Arnavutluk, Teselya, Kandiye, Gümülcine, Selanik yörelerini gezdi.

Seyahatname (سياحت نامه)
Seyahatname bilgiye aç meraklı bir adamın dürtüleri ile yazılmıştır. Kültürleri, yaşayışları incelemiştir. Seyahatname’nin üslubu, Divan edebiyatı düz yazılarının tersine son derece sadedir. Konuşma diline yakın, akıcı bir üslup kullandı. Anlatımlarında kimi zaman mizah unsurlarına da yer verdi. Gözlemlerine, kendi düşünce ve çıkarmalarını da ekledi. Anlatımını belli bir zaman dilimiyle sınırlamadı. Seyahatname’de geçmişle gelecek, şimdiki zamanla geçmiş iç içedir. Gidilen yerlerde dinlenen türküler, halk öyküleri, söylenceler, masallar, şiirler, maniler,  halk oyunları, folklorik unsurları, giyim-kuşamla ilgili özellikler, düğün-cenaze törenleri, yerel eğlenceler, inançlar, komşuluk bağlantıları, toplumsal davranışlar, sanat ve zanaat özellikleri de vardır. Bunlara ek olarak gezilen bölgelerdeki mimari gelenekler, köprü, yol, evler, cami, mescid, kilise, manastır, havra, çeşme, han, hamam, saray, konak, kule, kale, sur gibi çevresel yapıları da inceler. Tarımsal üretim çeşitleri ve metodlarından yöresel yemeklere, takılardan çocuk oyunlarına kadar detaylarla süslü kültürel bir hazinedir. Seyahatname yalnızca 17. yy Osmanlı Türk dünyası için değil, Kafkasya, Arap ülkeleri, Balkanlar ve Orta Avrupa bakımından da önemli bir tarih, coğrafya, antropoloji, sosyoloji, kültür haritası niteliğindedir.

ESERİ:

Seyahatname (10 cilt. İlk sekiz cilt 1898-1928, son iki cilt 1935-1938)

About mehmetarikan70

Rabbisine kul olmayı uman, iyi bir baba, aile reisi, ekonomist, yazılımcı ve çiftçi olmaya çalışan, ideal dünyanın ideal insanda olacağına inanan...
Bu yazı Tarih içinde yayınlandı ve , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , olarak etiketlendi. Kalıcı bağlantıyı yer imlerinize ekleyin.

1 Responses to Evliya Çelebi

  1. Geri bildirim: Saray-ı Akik ; Eski Saray | mehmetarikan70

Yorum bırakın